| |
“Seninle dedikodu yapan, senin de dedikodunu yapar.”--Bu İrlanda atasözünü yaban sözü diye yabana atmamalı, kulağa küpe yapmalı.
| | |
[*4.558 yazı içinden]
|
|
|
|
|
|
“Said Nursi’yi istismar ettiler”Metin Karabaşoğlu ile söyleşi |
31.01.2014 |
|
Bir 'Risale-i Nur entelektüeli' Metin Karabaşoğlu, Gülen ve ona bağlı hareketin son operasyonlarla birlikte 'ahlaki eşiği aştığını' belirtiyor. Projeleri uğruna Risale'yi de istismar eden 'zayıfken barışçı güçlüyken hegemonik cemaat', Karabaşoğlu'na göre bitiş sürecine girdi: 'Son tahlilde hükümet yara alır ama cemaat ölmüştür. Artık büyü bozuldu.'
|
|
|
|
“Ulema-i İslam da dünyevileşti”Ali Bardakoğlu ile söyleşi |
27.05.2012 |
|
Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu, İslam toplumlarının hızla sekülerleştiğini, dinin hem iktidarın meşruiyet kalkanı hem de muhaliflerin güç kaynağı olarak kullanıldığını ifade ediyor. İslam alimlerine çok iş düştüğüne dikkat çeken Bardakoğlu 'Ancak ulema-i İslam da dünyevileşti' diyor.
|
|
|
|
“Bediüzzaman’a af tuzağı hazırlandı ama...”Ahmet Özkılınç ile söyleşi |
21.12.2011 |
|
img align=right src=/imgs/AkrebinKiskacinda.png hspace=5 style='border:1px solid grey;' Av. Ahmet Özkılınç, 26 Ekim 1933 tarihinde çıkarılan genel affın Bediüzzaman Siad Nursi’ye karşı planlanmış bir tuzak olduğunu söyledi. Av. Özkılınç, “Af kanunun 14 maddesindeki ‘Firar halinde olup… Maznun veya mahkûm şahıslar’ ancak üç ay içinde müracaat etmeleri halinde bu kanun kapsamından istifade ederler hükmünde...
|
|
|
|
Oyuncak Tamirhanesi üzerineMetin Karabaşoğlu ile söyleşi |
01.07.2011 |
|
Şimdiye kadar Kur’an-ı Kerim, hadisler ve Risale-i Nur üzerine yaptığı ”farklı” okumalarıyla tanıdığımız Metin Karabaşoğlu üç yıl aradan sonra ”Oyuncak Tamirhanesi” adlı yeni kitabıyla okurlarının karşısına çıktı.
Karabaşoğlu, yeni kitabında yaşadığımız çağa ve modern zamanların getirdiği sorunlara yönelik eleştirilerde bulunurken bunlara çözüm yolları önermeyi de ihmal etmiyor.
|
|
|
|
“Türkçe ezanın sebebi hikmeti”Mete Tunçay ile söyleşi |
02.02.2011 |
|
Mustafa Kemal, Milli Mücadele zamanında kanunla diktatör olmuştu. Onun yönetimine ‘otokratik diktatörlük’ demekte sakınca yok. 1930’larda kendisi de söylüyor: “Bugün gözümü kapasam arkamda bırakacağım manzara diktatörlüktür.”
|
|
|
|
“İslam ümmeti en çok imana ve ümide muhtaç”Metin Karabaşoğlu ile söyleşi |
29.01.2011 |
|
"Dava sahibi olmak lazım, iddia sahibi olmamak lazım. Kendimce bir hayat prensibi olarak buna dikkat etmek gerekiyor diye düşünüyorum. İddia sahibi olmak biraz daha nefsani, biraz insanın sanki kâinatın merkezine kendini oturtması ve hadisata ve her şeye kendisini merkez alarak bakması gibi bir durum demek. Nefsini fazla önemsediği bir durum. Dava sahibi olmayı ise, kendini aşan, kendinden üstün bir değere, bir ölçüye, bir hakikate yaslanma, dayanma ve onun için kendi benliğinden feragat edebilme çabası olarak görüyorum."
"İslam ümmeti en çok imana ve ümide muhtaç . Şeytanın genel anlamda insanlara özel anlamda mü'minlere karşı kurduğu tuzakların birincisi olarak ümitsizlik tuzağı çıkar karşımıza. Cenab-ı Hakk'ın Zümer Sûresi'nin ilgili ayetinde “Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin” diye bize beyan buyurması şeytanın bu tuzağına düşmeyelim diyedir.Çünkü ümitsizliğe düştüğünüz andan itibaren artık kendimizi şartların kurbanı haline getiriyoruz. "
|
|
|
|
Dünya Çeçen Gününde, Mülteci Kamplarında.. |
23.02.2010 |
|
Yıl 1999'du. Ve İstanbul değişmez kaderine uygun şekilde yine büyük bir ev sahipliğine hazırlanıyordu. Sürgün kurbanlarına annelik yapacaktı yine herkesin hayalinde büyüttüğü şehrin bir dalı. Yani son zamanlarda sıkça görüldüğü üzre; bir yanı tepinirken, bir yanı yine içli içli ağlayacaktı..
İşte bu yıl, son derece lüks bir semtin içinde, paha biçilmez yelkenlilerin, yatların demirlediği marinanın köşesi...
|
|
|
|
“BEDİÜZZAMAN’I ANLAMAK ÜZERİNE- 2”Metin Karabaşoğlu ile söyleşi |
04.01.2010 |
|
$—Ama bu kitaplar hizmet ediyor, bu öykücü kitaplarla Bediüzzaman’ı tanıyan bir sürü insan var denilince, elimiz kolumuz bağlanıyor.
—Bediüzzaman’ın kendi hayatı bana bu noktada açıklayıcı bir cevap teşkil eder diye düşünürüm. Kendisi, Eski Said döneminde İstanbul’a geldiğinde Abdülhamid’e “ Münhasif Yıldızı tut, Darülfünun’u yap” diye hitap etmeyip, daha uzlaşmacı ve daha alttan alıcı, neticede “o Sult...
|
|
|
|
“BEDİÜZZAMAN’I ANLAMAK ÜZERİNE- 1”Metin Karabaşoğlu ile söyleşi |
23.12.2009 |
|
Bedîüzzaman, milletin fikrî seviyesizliklerle sürüm sürüm yaşadığı ve içtimâî dertlerin birer buhran hâlini aldığı, ülkenin hemen her yanında ürperten yüzlerce hâdise ile yüz yüze kalındığı, her tarafta İslâmî ve millî değerlerin enkaz enkaz üstüne yıkılıp gittiği ifritten bir dönemin, düşünen, çareler arayan, teşhis ve tespitlerde bulunan sonra da bu rahatsızlıklara reçeteler sunan bir hekim olmuştu.
Vefatının üzerinden yarım asır geçmesine karşı, fikir ve düşünceleri tazeliğini ve gençliğini muhafaza ediyor. Zira Kur’ani düşünceler zamanlar üstüdür. Vahye dayalı muhtevalar tazeliğini her daim muhafaza eder ve zaman ihtiyarladıkça Kur’an gençleşir.
Ülkemizin yetiştirdiği değerli düşünce insanı Metin Karabaşoğlu Bey ile Üstadın bazı fikirlerine büyüteç tutmaya çalıştık. Kendisine teşekkürlerimizi sunuyoruz. İstifadeli olması dileklerimle. Salih Okur, cevaplar.org
|
|
|
|
METİN KARABAŞOĞLU ile başörtüsü üzerine..Metin Karabaşoğlu ile söyleşi |
22.06.2008 |
|
$Sizce başörtüsünün mesele edilmesinin altında yatan saikler nelerdir? Neden başörtüsü yasağı 20 şu kadar yıldır, fasılalarla ve farklı şekillerde de olsa, uygulanıyor?
blockquote
Aslında başörtüsü yasağının 20 yıldır uygulandığını söyleyemeyiz diye düşünüyorum. Bana göre başörtüsü yasağı çok eski zamanlardan beri uygulanıyor, neredeyse cumhuriyetin kuruluş yıllarından beri. Böyle bakmak gerekir diye d...
|
|
|
< !--#include file="inc/nav.asp" -- >
|