Mükemmel Plan

MS. HENRIETTE Bugher kendisini işe aldığında, John Morcischek mükemmel bir uşak sayılırdı. Ev işlerinde ve sair hizmetlerde eşine az rastlanır bir becerisi vardı. Bir söyleneni bir daha tekrarlatmaz; aldığı işi yapar, bitirirdi. Zekasından ve namusluluğundan da kimse şüphe edemezdi.

John Morcischek, birkaç yıl sonra, anlaşılmaz bir sebeple, birden zengin olup rahat bir hayat sürmeye karar verdi. Bunun yolunu da biliyordu. Evinde çalıştığı Ms. Bugher, mücevherleriyle övünen bir kadındı. Morcischek, onun elmaslarını çalacaktı.

Bayan Bugher’in Massachusetts Bulvarındaki evi hırsız tehlikesine karşı alarmlarla donatılmış ve yüzbinlerce dolar kıymetindeki elmaslar kütüphanedeki bir dolaba kilitlenmişti. Fakat, Morcischek bu önlemleri hiçe sayıyordu. Bütün istediği, evde bir saat yalnız kalabilmekti.

Bu fırsat Ocak ayında eline geçti. Morcischek dolabı bir anahtarla kurcalamadı. Bunu yapmayacak kadar akıllıydı. Bunun yerine, bir tornavida ile menteşelerdeki vidaları oynattı. Yavaşça ve dikkatle dolabı, menteşelerin olduğu taraftan açtı. Kilidin oynamamasına dikkat ederek, aralıktan içeri süzüldü ve elmasları aldı.

Sonra kapıyı tekrar yerine yerleştirdi, menteşeleri vidaladı, elmasları sarıp paket yaptı ve, kendisi gelinceye kadar açmaması direktifini de ekleyerek, paketi New York’un doğu kenarındaki eski bir apartmanda oturan Hansen adındaki arkadaşına yolladı.

Bir müddet sonra, Ms. Bugher, mücevher dolabını açıp hiçbir şey bulamayınca, bir hırsızlık olayıyla yüzyüze olduğunu anlamış durumdaydı. Akla gelen ilk şüpheli, elbette, uşak John Morcischek idi.

Yapılan polis sorgusunda, uşak Morcischek son derece soğukkanlıydı. Ev sahibesinin dolap anahtarını nerede sakladığını bilmiyor olduğunu söyledi. Doğru söylüyordu. Morcischek, hırsızlıkla suçlandığı için gururunun kırıldığını, bu evde daha fazla kalamayacağını, başka bir yerde iş aramaya niyetli olduğunu da bildirdi.

Bu sırada New York’ta bir posta dağıtıcısı, bir nakliyecinin on yaşındaki kızına bir paket veriyordu. Kızın babası, gece işinden eve döndüğünde şaşkınlıktan donakaldı. Önünde yüzükler, bilezikler, kolyeler ve başka bir sürü mücevher duruyordu.

Kimsenin onlara böyle bir hediye göndermeyeceği belliydi. Adam, olayı polise bildirdi. Mücevheratın Ms. Bugher’e ait olduğu anlaşıldı. Bunun üstünden bir saat geçmeden Morcischek hırsızlık suçuyla tutuklandı.

Uşak bu kez suçunu inkâr edemedi. Zenginlik içinde değil de hapishanede geçireceği yıllara sebep olan gafletine lânet ediyordu.

Nakliyecinin adı Hanlon’du ve Morcischek’in arkadaşı Hansen’in oturduğu apartmanda yaşıyordu. Morcischek, paketin üzerine aceleyle adres yazarken ‘se’yi ‘lo’ya benzer şekilde yazmış; o yüzden, postacı paketi alıp Hanlon’ların evine bırakmıştı...

(Joseph Fulling Fishman)

(Yaşanmış Öyküler'den alınmıştır.)

  06.11.2002

© 2021 karakalem.net, İsmail Örgen




© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut