| |
“Seninle dedikodu yapan, senin de dedikodunu yapar.”--Bu İrlanda atasözünü yaban sözü diye yabana atmamalı, kulağa küpe yapmalı.
| | |
[*4.558 yazı içinden]
|
|
|
|
|
|
Âhiretimizi Nasıl Kurtaracağız? |
17.01.2004 |
|
Bir kısım gençler tarafından, şimdiki aldatıcı ve câzibedar lehviyât ve hevesâtın hücumları karşısında, "Âhiretimizi ne sûretle kurtaracağız?" diye Risale-i Nur'dan meded istediler. Ben de Risâle-i Nur'un şahsı mânevîsi nâmına onlara dedim ki:
Kabir var; hiç kimse inkâr edemez. Herkes, ister istemez oraya girecek. Ve oraya girmek için de, üç tarzda, üç yoldan başka yol yok.
-Birinci yol: O kabir, ehl-...
|
|
|
|
Allah Verdiği Nimetlere Ne Karşılık İstiyor? |
17.01.2004 |
|
Suâl: Tablacı hükmünde olan insanlara bir fiyat veriyoruz. Acaba, asıl mal sahibi olan Allah ne fiat istiyor?
Elcevap: Evet, o Mün'im-i Hakiki, bizden o kıymettar ni'metlere, mallara bedel istediği fiat ise, üç şeydir: Biri zikir, biri şükür, biri fikirdir.
Başta "Bismillâh" zikirdir. Ahirde "Elhamdülillâh" şükürdür. Ortada, bu kıymettar hârika-i san'at olan ni'metler Ehad, Samed'in mu'cize-i kudreti ...
|
|
|
|
Kıyamet ve Haşir Nasıl Gerçekleşecek? |
17.01.2004 |
|
Sen diyorsun: "Nasıl bu koca memleket tahrip edilip, başka yere kurulacak?"
İşte görüyorsun ki, her saat, senin aklın kabul etmediği o tebdil-i diyar gibi, çok inkılâblar, tebdiller oluyor. Şu toplanmak, dağılmak ve şu hallerden anlaşılıyor ki, bu görünen süratli içtimâlar, dağılmalar, teşkiller, tahripler içinde başka bir maksad var.
Bir saatlik içtimâ için on sene kadar masraf yapılıyor. Demek bu va...
|
|
|
|
Mesnevî-i Nûriye'den Sorular – Cevaplarİsmail Velioğlu |
17.01.2004 |
|
1. Şirk bu kadar zahmetli olduğu halde niçin kâfirler kabul ediyorlar?
Sual: Şirk bu kadar zahmetli olduğu halde niçin kâfirler kabul ediyorlar?
Cevap: Kasten ve bizzat kimse küfrü kabul etmez. Yalnız şirk hevâ-i nefislerine yapışır. Onlar da içine düşer; mülevves, pis olurlar. Ondan çıkması müşkülleşir. İman ise, kasten ve bizzat takip ve kabul edilmekle kalbin içine bırakılır.
Katre'nin ze...
|
|
|
|
Yaratıcımızı Nasıl Tanıyabiliriz? |
17.01.2004 |
|
Kastamonu'da lise talebelerinden bir kısmı yanıma geldiler. "Bize Hàlıkımızı tanıttır; muallimlerimiz Allah'tan bahsetmiyorlar," dediler.
Ben dedim: Sizin okuduğunuz fenlerden her fen, kendi lisân-ı mahsusuyla, mütemâdiyen Allah'tan bahsedip, Hàlıkı tanıttırıyorlar. Muallimleri değil, onları dinleyiniz.Meselâ, nasıl ki mükemmel bir eczahâne ki, her kavanozunda hârika ve hassas mîzanlarla alınmış hayattar...
|
|
|
|
Nasıl Haşir Bir Anda Zamansız Varediliyor? |
02.01.2004 |
|
Haşir münâsebetiyle bir suâl:
{1} "Kur'ân'da mükerreren; hem {2} fermanları gösteriyor ki, haşr-i âzam, bir anda zamansız vücuda geliyor. Dar akıl ise, bu hadsiz derece hârika ve emsâlsiz olan meseleyi iz'an ile kabul etmesine medâr olacak meşhud bir misâl ister.
Elcevap: Haşirde, ruhların cesedlere gelmesi var, hem cesedlerin ihyâsı var, hem cesedlerin inşâsı var.
"Üç Mesele"dir.
BİRİNCİ ...
|
|
|
< !--#include file="inc/nav.asp" -- >
|