BÜYÜK İSLAM alimi Fahreddin Razi’nin Tefsir-i Kebir’inden Nisa sûresi tefsiri okumalarına devam ediyoruz.
---
69. ayeti açıklarken Razi diyor ki:
“Nakıs (eksik) ruhlar, dünyada iken, kâmil ruhlarla olan alakalarını, şiddetli sevgi vasıtası ile artırdıklarında ve tam yaptıklarında, bu âlemden ayrılıp âhiret alemine ulaştıkları zaman, orada bu ruhanî alakalar devam eder. Sonra o sâf ve duru ruhlar, onların karşısında cilalı aynalar gibi olurlar. Adeta ışıklar bu aynaların birinden diğerine akseder ve aksedişler sebebiyle de onların nurları son derece güçlü olur.”
Dereceleri farklı olsa da ahirette bir arada olunabileceğine dair enfes bir açıklama. Yeter ki insan dünyada iken iyi ruhlara yönelsin.
Zannımca, Kur'ân’ı okurken zorlanılan hususlardan biri de bazı noktalardaki çelişki algısıdır. Fakat bunların algıda kaldığına ve dahi bütüncül bir okuma ile nasıl giderilebileceğine dair örnek olması açısından 78 ve 79. ayetler hakkında Razi şu görüşü dile getiriyor:
“Hasene (güzel, iyi) her ne kadar kulun fiillerinden ise de, kul o fiile, ancak Allah’ın kolaylaştırması ve lütfetmesi ile ulaşabilir. Binâenaleyh bu fiilin, Allah’a nispet edilmesi doğru olur. Kulun fiillerinden olan seyyieye (kötülük) gelince, o, Allah’a izafe edilemez. Çünkü Allah Teâlâ onu ne yapmış, ne irade etmiş, ne emretmiş ve ne de teşvik etmiştir.”
Felsefe ve İslam tarihinde sıkça tartışma konusu edilmiş iyilik ve kötülüğün kaynağına dair özlü bir açıklama bu. Kısaca, iyiyi Allah diler, kolaylaştırır, gerçekleştirilmesi için her ne imkân varsa lütfeder fakat iş kötülüğe gelince Allah onu ne ister, ne kolaylaştırır, lakin kul illa ısrar edince o iş gerçekleşir.
Öncesindeki ayetlere bağlı olarak 82. ayetin tefsirinde şunlar ifade ediliyor: alimlere göre Kur’ân-ı Kerim, şu üç yönden Hz. Muhammed’in nübüvvetinin doğruluğuna delalet etmektedir: Kur'ân’ın fesahati (anlatışta düzgünlük ve açıklıkla birlikte amaca uygunluk taşıması), gayba ait haberler içermesi ve tutarsızlıklardan, çelişkilerden uzak olması. Ayette açıklananın da bu üç özellik olduğunu belirtiyor müellifimiz. Böylece, Kur'Ân’ın varlığı ve özelliklerinden hareketle Hz. Muhammed’in peygamberliğinin hak oluşuna dair delillendirme yapılmış oluyor.
Bu noktada nacizane bir kitap tavsiyem olacak: Ümit Şimşek’in Bediüzzaman’ın Şeytanla Münazara risalesini şerh ettiği, aynı adı taşıyan kitabı.