Dip Notlar:
(1). “Şu dünyada cism-i insanî ve hayvanî (insan ve hayvan bedeni),
Zerrât (zerreler) için güyâ bir misafirhâne,
Bir kışla, bir mektep hükmündedir ki;
Câmid (cansız) zerreler ona girerler,
Hayattar (hayat sahibi) olan âlem-i bekàya (sonsuz âleme),
Zerrât (yapı taşları) olmak için liyakat kesb ederler (lâyık olurlar), çıkarlar.
Ahirette ise,
[Asıl hayata mazhar olan ise ahiret yurdudur. (Ankebut suresi: 64)] sırrınca,
Nur-u hayat, orada âmmdır (genel kuraldır).
Nurlanmak için o seyr ü sefere (giriş – çıkışa) ve o tâlimât ve tâlime lüzum yoktur.
Zerreler demirbaş olarak sabit kalabilirler.”
Sözler / 28. Söz / Syf: 468
“Meselâ, Hazret-i Cebrâil Aleyhisselâm bin yıldızda bir anda,
Hem Arşta, hem huzur-u Nebevîde,
Hem huzur-u İlâhîde bir vakitte (aynı anda) bulunması;
Hem, Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmın
Haşirde bir anda ekser etkıyâ-i ümmetiyle (tamamına yakını ile) görüşmesi ve
Dünyada hadsiz makamlarda bir anda tezâhür etmesi;
Ve evliyânın bir nevi garibi olan abdalların bir vakitte çok yerlerde görünmesi;
Ve avâmın rüyâda bâzan bir dakikada bir sene kadar işler görmesi ve müşâhede etmesi;
Ve herkesin kalb, ruh, hayal cihetiyle,
Bir anda pek çok yerlerle temas edip alâkadarâne bulunması ( bağlantıya geçebilmesi)
Mâlûm ve meşhud (bilinen) olduğundan,
Elbette nurânî kayıtsız, geniş ve ebedî olan Cennette,
Cisimleri ruh kuvvetinde ve hiffetinde (hafifliğinde)
Ve hayal sür’atinde olan ehl-i Cennet,
Bir vakitte yüz bin yerlerde bulunup,
Yüz bin hûrilerle sohbet ederek,
Yüz bin tarzda zevk almak,
O ebedî Cennete,
O nihayetsiz rahmete lâyıktır
Ve Muhbir-i Sâdıkın (a.s.m.) haber verdiği gibi hak ve hakikattir.
Bununla beraber,
Bu küçücük aklımızın terazisiyle o muazzam hakikatler tartılmaz.”
Sözler / 28. Söz / Syf: 471
(2). Zenon’un paradoksu:
Zenon, paradokslarının birinde,
Tavşanla kaplumbağayı yarıştırır.
Kaplumbağa tavşandan çok daha yavaş olduğundan,
Tavşanın önünden başlar yarışa.
Zenon, tavşanın kaplumbağayı hiç yakalayamayacağını savunur.
Gerçekten de tavşanın kaplumbağayı yakalayabilmesi için,
Önce kaplumbağanın yarışa başladığı ilk noktaya erişmesi gerekmektedir.
Tavşan bu noktaya eriştiğindeyse,
Kaplumbağa biraz daha ilerde olacaktır.
Şimdi tavşan,
Kaplumbağanın bulunduğu bu yeni noktaya erişmelidir.
Tavşan, kaplumbağanın bulunduğu bu yeni noktaya vardığındaysa,
Kaplumbağa biraz daha ilerde olacaktır.
Çünkü kaplumbağa durmamaktadır.
Bu böyle sürer gider ve tavşan kaplumbağaya hiçbir zaman erişemez..
Ali Nesin / Matematik ve Doğa
(3). Godfried Leibniz ve Isaac Newton,
Kalkülüsü (diferansiyel ve integral hesap) icat ederken,
Sonsuzun yakın bir akrabası olan
"Sonsuz küçük" (infinitesimal) ile yüzleşmek zorunda kaldılar.
Eğer sonsuzu,
Sonlu her sayıdan büyük olan bir şey olarak düşünürseniz,
Sonsuz küçük de sıfır olmayan,
Ama, sıfır olmayan her sayıdan küçük olan "bir şey"dir..
Bilim ve Teknik / Aralık 2003
(4). “Bir de göğe bakın.
Biz onu kuvvetle bina ettik ve şüphe yok ki,
Biz onu genişletmeye de mâlikiz..”
Zâriyat Suresi / Ayet: 47