Kuranla Yaşayanlar

Köpekler ve ermişler

BİR SUFİ, büyük sufi Ahmed b. Hammad es-Serahsî’ye: “Bu yola nasıl baş koydun?” diye sormuştu.

Serahsî, şöyle anlattı:

“Bir zamanlar, Serahs’tan ayrılmış, develerimin başında uçsuz bucaksız bir çöle dalmıştım.

Bir müddet orada kaldım. Devamlı olarak:

‘Aç kalsam da, nasibimi başka birine versem’ diye arzu ederdim.

Allahu Teâlâ’nın ‘Onlar, başkalarını kendi nefislerine tercih ederler...’67 âyeti gönlümde ve hatırımın önünde taptaze dururdu.

Bir gün, aç bir aslan sahrâdan çıkageldi, develerimden birini boğdu. Sonra oradaki yüksek bir tepeye çıktı, öyle bir şekilde uludu ki, sesini işiten bütün yırtıcı hayvanlar başına toplandılar.

Sonra aslan geldi ve deveyi parçaladı. Fakat kendisi bir şey yemedi. Tepeye gitti, oturdu.

Kurt, çakal, tilki ve sair yırtıcı hayvanlar deveyi doyasıya yiyip oradan ayrıldıktan sonra, aslan da bir parça birşey yemek istedi. O sırada, uzaktan bir topal tilki peydahlandı. Topal tilkiyi görünce, aslan o da ihtiyacı kadar yiyip dönsün diye tekrar tepenin başına gidip oturdu.

Tilki gidince, aslan geldi ve devenin kalan etlerinden bir parça yedi.

Ben ise uzaktan bu manzarayı seyrediyordum.

Tekrar geri dönen aslanın bana şöyle seslendiğini işittim: ‘Ey Ahmed! Bir lokmayı başkasına tercihen takdim etmek, köpeklerin işidir. Er olan, canını ve hayatını kardeşi için feda eder.’

Bunun üzerine, bütün meşguliyetimi terk ettim ve bu îsar yoluna baş koydum. Tevbemin başlangıcı, bu olay olmuştur.”




67 Bkz. Haşr sûresi, 59:9.

  15.06.2021

© 2021 karakalem.net



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut