EMEVÎ SULTANLARINDAN Süleyman b. Abdülmelik, Medine’ye geldiğinde büyük âlimlerden Ebu Hâzım’ı huzuruna çağırıp:
“Ölümü sevmiyorum, sebebi nedir?” diye sordu. Ebu Hâzım:
“Dünyaya özenip âhireti harap ettiğin içindir” diye, açık ve tok bir cevap verdi. “Elbette mâmur olan bir yerden virâneye götürülen kimse üzüntülü olur.”
Bu cevap karşısında yüreği titreyen Süleyman, bu kez: “Allahu Teâlâ’nın huzuruna varınca, insanların hali nasıl olacaktır?” diye sordu.
Ebu Hâzım:
“İyi bir kimsenin ticaret için seferden dönüp efendisinin yanına gelmesi, kötü bir kimsenin ise efendisinden kaçan köle gibi yakalanıp zorla efendisinin huzuruna getirilmesi gibi olur” cevabını verdi.
Süleyman b. Abdülmelik:
“Keşke ben bunlardan hangisine benzediğimi bilseydim”
deyince de, Ebu Hâzım ona Kur’ân’ı hatırlattı:
“Kendini Kur’ân-ı Kerîm ile ölç. Kur’ân’da ‘Muhakkak ki iyiler nimet içinde, kötüler de cehennemdedir’32 buyuruluyor” dedi.
Süleyman:
“Allah’ın rahmeti kimler içindir?” dedi.
Ebu Hâzım, yine Kur’ân’dan bir âyetle cevap verdi: “Elbette ki Allah’ın rahmeti muhsinlere (amelini güzel eyleyenlere) çok yakındır.”33
32 Bkz. İnfitar sûresi, 82:13-14.
33 Bkz. A’râf, 7:56.
© 2021 karakalem.net