Kuranla Yaşayanlar

Cesaretin kaynağı

EMEVÎ SULTANI Hişam b. Abdülmelik Şam’dan Medine’ye gittiğinde, yanındakilere:

“Sahabilerden birini bana çağırın” diye emir verdi. “Sahabilerin hepsi vefat etti” dediler.

“O zaman, hayatta iken sahabileri görmüş ve onlardan ders almış tâbiînden biri gelsin” diye emrini yeniledi.

Hişam’ın huzuruna Tâvus el-Yemânî’yi getirdiler. Tâvus, içeri girince ayakkabısını çıkardı ve: “Esselâmu aleyke yâ Hişâm! Nasılsın?” dedi.

Tâvus’un her iki davranışı saray âdâbına aykırıydı ve Hişam’ı fena halde kızdırmıştı. Öfkeler içindeki Hişam, Tâvus’u öldürtmeye yeltenmişti ki, yanındakiler:

“Burası Resûlullah’ın haremidir, bu da âlimlerin büyüklerindendir, burada onu öldüremezsin” dediler.

Bunun üzerine, Hişam, Tâvus’a dönüp: “Buna nasıl cesaret ettin?” diye sordu. Tâvus:

“Ne yaptım ki?” diye cevap verdi.

Bu cevapla daha da öfkelenen Hişam:

“Bana dört saygısızlık yaptın” dedi. “Birincisi, ayakkabını benim oturduğum örtünün kenarında çıkardın. İkincisi, bana emîrü’l-mü’minîn demedin. Sonra, huzurumda izin almadan oturdun ve elimi öpmedin.”

Emevî sultanı Hişam’ın bu sözlerine karşı, Tâvus kendi davranışını şu şekilde açıkladı:

“Senin yanında ayakkabımı çıkardım. Zira, her gün beş defa âlemlerin Rabbi olan Rabbimin huzurunda onları çıkarıyorum da, bana kızmıyor.

Sana emîrü’l-mü’minîn demedim. Çünkü bütün mü’minler senin emirliğine razı değiller. Öyle dersem, yalan söylemiş olacağımdan korktum.

Sana künyen ile değil de, ismin ile hitab etmeme gelince; Allahu Teâlâ kendi dostlarını, sevdiklerini ismi ile çağırmıştır. ‘Yâ Dâvûd,’73 ‘yâ Yahyâ,’74 ‘yâ İsâ’75 gibi. Düşmanını ise künyesi ile söylüyor ve ‘Ebu Leheb’in elleri kurusun’76 buyuruyor.

Senin elini neden öpmediğime gelince; Emîrü’l-mü’minîn Ali’den işittim ki, ‘Cehennem ehlinden bir kimseyi görmek isteyen şu kimseye baksın ki, kendisi oturur ve huzurundakiler karşısında ayakta durur.’”

Bu cevaplar karşısında bir nefis muhasebesi yaşayan Hişam, yumuşamış bir ses tonuyla, Tâvus’a:

“Bana nasihat eyle” dedi.

Tâvus, bunun üzerine şu nasihatı edecekti:

“Emîrü’l-mü’minîn Ali’den duydum: ‘Cehennemde her biri birkaç dağ büyüklüğünde yılanlar vardır; her biri birkaç deve büyüklüğünde akrepler vardır. Bunlar, emri altında bulunanlara adaletle davranmayan devlet reislerini beklerler.’”

Tâvus, bu sözü söyledi ve kalkıp evine gitti...




73 Bkz. Sâd, 38:26.

74 Bkz. Meryem, 19:12.

75 Bkz. Âl-i İmrân, 3:55.

76 Bkz. Tebbet sûresi, 111:1.

  03.05.2021

© 2021 karakalem.net



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut