Kuranla Yaşayanlar

“Ruhum, ruhunu tanıdı”

HERİM B. Hayyân, Hz. Ömer’in kumandanlarından ve Tâbiîn’in zühdüyle zirveye ulaşmış isimlerindendi. Hasan-ı Basrî gibi isimlere üstadlık da yapmış olan Herim, Hz. Ömer’in Üveys-i Kârânî hakkındaki sözlerini işittikten sonra, onu aramak için yollara düşmüştü. Tek dileği onunla görüşüp hayır duasını almaktı.

Yemen’de, Hicaz’da, Irak’ta diyar diyar dolaşıp Üveys’i arayan Herim, en sonunda onu bir öğle vakti Kûfe yakınlarında, Fırat nehri kenarında abdest alırken buldu. Kendisini ilk defa görüyordu, ama anlatılan nitelikleri dolayısıyla onu tanıdı. Yanına vardı, selam verdi. O da selamını aldı ve:

“Allah sana rahmet etsin. Nasılsın ey Herim b. Hayyân?” dedi.

Herim b. Hayyân hayretler içindeydi.

“Allah sana rahmet etsin, benim ve babamın ismini nereden bildin? Bundan önce seni hiç görmemiştim” dedi.

Üveys, bir müddet sustu. Sonra:

“Bana senin ve babanın ismini, herşeyi bilen ve herşeyden haberdar olan Allah bildirdi. Nefsim seninle konuşurken, ruhum ruhunu tanıdı” dedi. “Mü’minlerin ruhları birbirini tanırlar, birbirini görmeseler de birbirleriyle görüşürler.”

Herim, kendisinden:

“Bana Resûlullah’tan bir haber ver” diye ricada bulununca, Üveys:

“Ruhum ve bedenim Resûlullah’a feda olsun” dedi. “Fakat ben onu göremedim. Onun haber ve hadislerini başkalarından duydum. Ondan hadis rivayet etmek yolunu kendime açmak istemem. Muhaddis, müzekkir ve müfti olmak da istemem. Çünkü, benim meşguliyetlerim var.”

Bunun üzerine, Herim:

“Bana bir âyet oku, senden dinlemiş olayım, bana dua ve nasihat eyle ki, onunla amel edeyim. Çünkü Allah için seni çok seviyorum” dedi.

Üveys, Herim’in elinden turarak Fırat nehri kenarına götürdü ve:

“Eûzu billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm” diyerek ağladı. Sonra: “Benim Rabbim ki, sözlerin en doğrusu ve kuvvetlisi O’nun kelâmıdır, buyuruyor ki” diyerek:

“Gökleri ve yeri oyun olsun diye yaratmadık. Onları hak üzere yarattık. Fakat insanların çoğu bunu bilmiyorlar. O gün ki, dost dosta kavuşmaz ve onlara yardım eden de bulunmaz. Ancak Allah’ın merhamet ettikleri müstesna. Allah Azîz ve Rahîm’dir”35 âyetlerini okudu.

Sonra:

“Ey Hayyân’ın oğlu!” dedi. “Baban Hayyân öldü. Senin de ölmen yakındır. Ya cennete gidersin, ya cehenneme. Baban Âdem öldü. Annen Havva da öldü. Nûh öldü. Allahu Teâlâ’nın halîli İbrahim öldü. Allahu Teâlâ’nın sırdaşı Mûsa öldü. Allahu Teâlâ’nın halifesi olan Dâvud öldü. Allahu Teâlâ’nın en seçkin resûlü Muhammed aleyhisselâm öldü. Halifesi Ebû Bekir de öldü. Ömer kardeşim öldü. Ben onu çok severdim.”

Sonra:

“Vah Ömer!” dedi. “Allah sana merhamet etsin.” Herim araya girip:

“Ömer ölmedi” dedi. Üveys:

“Allahu Teâlâ öldüğünü bana bildirdi” dedi. Ardından:

“Ben de, sen de ölülerdeniz” deyip salâvat okudu, hafifçe dua etti ve:

“Nasihatim şudur ki” dedi, “Allahu Teâlâ’nın Kitabına ve evliyanın yoluna sıkı sarıl ve ölümü bir an bile aklından çıkarma. Kavmine gidince onlara nasihat et. Allah’ın kullarından nasihati esirgeme. Ehl-i Sünnetten bir adım geri kalma ki, dininden olursun ve o yolda cehenneme düşersin.”




35 Bkz. Duhan sûresi, 44:38-42.

  17.04.2021

© 2021 karakalem.net



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut