İÇ HUZUR ve detoks ayı Ramazan’a kavuştuk. Sadece bedenimizi değil, günahlarımızı, olumsuz düşüncelerimizi ve davranışlarımızı her yönden çok daha iyi ve rahat hissettirmek için ruhumuzu ve zihnimizi temizleyen bir tür detoks.
20 yıl öncesine gidersek, bazılarının “Allah bizden neden her yıl bir ay oruç tutarak aç kalmamızı istiyor?” diye düşünmesi normal olabilir, ya da “Yeme ve içme şansım varken neden uzun saatler boyunca aç ve susuz kalayım?” sorusunu sorması. Ancak şimdi, 2020'lerde modern beslenme uzmanları ve diyetisyenler, oruç tutmanın hem vücut için bir tür detoks olduğunu hem de kilo vermenin iyi bir yolu olduğunu söylüyorlar, çünkü 10-16 saat oruç tutmak vücudun yağ depolarını enerjiye dönüştürerek kan dolaşımında keton salgılamasına neden oluyor. Ayrıca bu tür diyete bir isim de verdi uzmanlar: “Aralıklı Oruç”. Bu tür bir diyette, yiyecekler sizin için kolayca ulaşılabilirdir, ancak manevi veya sağlık nedenleriyle ondan kaçınmayı seçersiniz. Ramazan ayında yaptığınız tam olarak budur.
Her baharın başlangıcında veya kışın sonunda, bazen yazın ortasında veya sonbaharın başında insanların kendilerini farklı detokslar, diyetler, zihinsel temizlik, ayurvedik diyet planları ve pek çok şeyle meşgul ettiklerini görüyoruz. Tarihi veya modern köklerden türeyen farklı tıp sistemlerinden farklı isimlerle farklı tipte oruç türleri diyebiliriz bunlara. Yani insanların fiziksel ve zihinsel olarak bu tür detokslara ihtiyacı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Tüm yıl boyunca kendilerini bir şekilde şarj etmek için belirli bir süreye ihtiyaç duyar insanlar. Kimisi kilo vermek için hızlı, kimisi zihinsel temizlik, kimisi metabolizmayı hızlandırmak için, kimisi cilt bakımı, kimisi vücut bakımı için ama her ne sebeple yapıyor olursanız olun, bunun insanlık için bir ihtiyaç olduğunu söyleyebiliriz.
Ramazan elbette sadece kendi kendine detoks için değildir. Onun manevi boyutu, daha fazla peşinde olmamız gereken boyutudur. Yoksul insanların yiyecek bulamadıklarında nasıl hissettiğini anlamak meselenin bir parçasıdır örneğin. Ancak Ramazan'ın ruhlarımız üzerindeki asıl etkisi, tıpkı melekler gibi yememizi ve içmemizi durdurarak içimizde saklı melek tarafımızı bulmamıza yardımcı olmasıdır. İnsanlar, insan olmaklık bakımından benliklerini kaybetmezlerse, günah işleme kabiliyetine sahip oldukları için melekler seviyesinin ötesine geçebilirler, oysa melekler bu kabiliyete sahip değildirler. Bu yüzden Ramazan ayında melekler gibi Allah'a daha yakın olacak bu mertebeyi ararız ve hatta onlardan daha da yakın olabiliriz rabbimize.
Ramazan ayının bir diğer önemi de kutsal kitabımız olan Kur’an-ı Kerim’in bu özel ayda Allah Teala tarafından Hz. Muhammed aleyhissalatuvesselama indirilmesidir. Kur’an'ın, tamamıyla Yaratıcısı tarafından vahyolunduğu için, insanların kendilerinin ve tüm evrenin kullanım kılavuzu gibi olduğunu söyleyebiliriz. Yiyecek ve içeceğe daha az zaman harcayarak, Kur’an'ı okumak ve düşünmek için daha fazla zamanımız olur. Üstelik bu kutsal kitabın bize geldiği ay olduğu için Ramazan’ı oruçlu geçirmemizin istenmesi çok önemlidir. Bu bize Kur’an'ın ne kadar önemli olduğunu ve ondan gelenin, Hz. Muhammed aleyhissalatuvesselamın, ne kadar özel olduğunu hatırlatır
Özetle gerek kilo vermek, gerek ruhsal temizlik, gerekse ruh sağlığı için, bir detoksun nedeni ne olursa olsun, hiçbir sebep, orucu hepimizin ve tüm dünyanın, tüm evrenin ve her şeyin yaratıcısı olan Allah Teala için yapmaktan daha önemli ve tatmin edici olamaz. Öyleyse, eğer yaratan O ise, vücudun nasıl çalıştığını en iyi bilen kesinlikle O’dur ve bu yüzden hangi tür detoks bizim için en iyisidir, bunu da en iyi bilen O’dur, değil mi? Elbette...
Ramazan hepimize mübarek olsun.
Orucumuz bizi yaratıcımıza bir adım daha yaklaştırırsa; bizim için sadece en güzel Ramazan değil, aynı zamanda hayatımızın en güzel zamanı olacak bu ay.
