Nefsimiz yangın yeri

Zeyneb Hafsa

Aslında “el-emin” olan, bir anda saldırıların hedefi haline gelmemiştir, zira saldırıların kaynağı da hedefi de aynıdır: insanın kendi nefsi. Çünkü insan fıtratı, onun getirdiği hakikat çağrısına uymak ister, tıpkı sadık bir köpeğin, sahibinin peşinden gitmek istemesi gibi.


SİZE DE DÜŞÜNÜNCE anlaşılması zor gelmiyor mu şu durum?

Bir adam var. İçinde yaşayıp büyüdüğü toplum tarafından gayet saygın birisi olarak biliniyor. Hatta bazı özellikleri o kadar takdire şayan ki onlarla anılageliyor; mesela emin bir kişi olmak, adaletli olmak gibi.

Lakin gelin görün ki o aynı adam, yine içinde doğup büyüdüğü toplumun nesillerdir akıp gelen zihin yapısına ters, temel bakış açılarını alaşağı eden şeyler söylemeye, hem de bunu kendi keyfince değil, aşkın olana atıfla ve O’ndan gelen delillerle yapmaya başlayınca kıyamet kopuyor.

Zaten bunu kendi keyfince yapsa mutlaka bir açık gedik bulunur, sözleri rahatça çürütülür ve istifler bozulmazdı.

Öz(e)saldırı

Anlamakta zorlandığım hususa geri dönecek olursak; ne olmuştur da o çok saygın kabul edilen adam bir anda hakaretlerin hatta fiili saldırıların hedefi haline gelmiştir?

Bu soruya farklı cevaplar verilebilir elbette. Fakat ben, insan psikolojisiyle ilgili naçizane tecrübelerime binaen bu soruya şöyle bir cevabın pek münasip düşeceğini sanıyorum artık: o öfke, o kin ve o saldırılar aslında o adama değildir.

Evet, görünüşte öyledir belki. Ama bu sadece bir kamuflajdır. Aslında tüm bu sayılanlar insanın kendinedir. Çünkü insanın fıtratı, o adamın getirdiği Hakikat çağrısına uymak ister, tıpkı sadık bir köpeğin, sahibinin peşinden gitmek istemesi gibi. Ama beri yanda yetişme tarzını, atalardan gelenleri ve alışkanlıkları koca bir kaya gibi insanın önüne diken nefs vardır.

Can havliyle can yakmak

İşte bu ikisi büyük ve kanlı bir savaşa tutuşur insanın içinde. İşin kötü tarafı, insan çoklukla bu içindeki savaşın niteliğini ve tarafları ayırt etmekte zorlanır. Sadece şunu bilir; içi yangın yeridir. Suyu nereden ne şekilde alacağını bilmeyen (ve dahi bilmek için çabalamayan) kişi için tek bir çıkış yolu kalır o vakit: ağzını açıp alevleri dışarı salmak.

Bu yüzden canı yanar Peygamber’in, peygamberlerin, velilerin, sadıkların…

  24.03.2016

© 2021 karakalem.net, Zeyneb Hafsa



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut