FAZLALIKLARI ATMAK, işe yaramazları silmek, engel olucuları defetmek; akıllı telefonun öğrettiği bir öğreti oldu benim için. Eşyayı hakikatin emrine verme talimi yaptırdı kücük de olsa.
Boş kaldığımda veya çalışmasında yavaşlama olduğunda “Ayarlar” bölümünü tıkladığımda işleyişiyle ilgili çok şeyin düşünüldüğünü gördüm.
Depolama bölümünde “ ön bellek” verilerini sil tuşu zihinde yer eden lüzumsuz bilgileri, kalbi meşgul eden vesveseleri sil diyordu sanki! Sildiğimde rahatladığımı gördüm, telefonum da öyle olmalı!
Bilgi bombardımanın en yakın üssü cep telefonu bilgiden öte hikmet dersi vermişti. Programları telefona indirmek marifet değil; gönlü hakikate sevk eden, aklı hikmet emrinde çalıştıran yüklenmiş istidatları işletmek marifet.
Akıl kaç GB veri depolar? Milyarlarca yıldız ve galaksilerle devamlı genişleyen kainatın “İmam-i Mübin” ve “Kitap-i Mübin” de kapladığı yer nedir; akıl bunu tartabilir, kalp ölçebilir mi?
Akıl nereye kadar akıl? Kalp penceresinin maverası nedir?
Zihni boş yere yoran, kalbi lüzumsuz meşgul eden kimi insanların olumsuz tavırlarını silmek ve istiğna ile ondan uzaklaşmak; konuşarak evham balonunu büyütmekten daha iyi değil mi? Ay sonunda faturasını ödemek, ömür sonunda hesabını vermek var bütün bu konuşmaların.
İyi simi sükutla yürüyüp gitmek...
Wi-fi; hakikat ağına hangi gönül şifresi ile bağlanılır?
İnternet erişimi neyin karşılığıdır?
Bütün bunları tefekkür ağı ile çeşitlendirmek ve hikmet karşılığını bulup hakikat erişimini sağlamak mümkün? Kişinin istidadına ve gayretine kalmış.
Mesele niyeti ve yüreği temizlemek; hem kolay hem zor!
Kolaylıklar duasıyla ve dua isteği ile.
