Zalime zaman yok

ZAHİRDE ZALİMLERİN galibiyetleri; batında mağlubiyetleri, hakikatte kaybettikleri, gerçekte yitirdiklerinin nişanesi. Açık ayetleri gör/e/memek, belirgin hikmetleri bil/e/memek, harfi okumaları yap/a/mamak, aczini fark edememek, fakrını derk edememek; melekut körü olmak, benliğin putuna tapmak, bencilliğine secde etmek, zevk zebunu olmak; zalimliğe giden anayol ve o yolda yarış edenlerin yıkık viraneleriyle dolu tarih.

Çiçeği okuyamamak, yıldızı seyredememek, çocuğu sevememek, insanı bilememek, hayatı algılayamamak, kâinatı tanıyamamak, isimde asılı kalmaktır zalimlik. Hayatı anlayan, insanı kâinat kadar seven; çocuğu katleder, ihtiyarı öldürür, silahsıza silah çeker mi?

İnsan düşmanı, hikmet düşmanı, hakikat düşmanı, şefkat düşmanı; insanları sinek öldürür gibi öldürür, mülkü talan eder, zamanı evirir, hâkim “ben”im der, gökyüzüne ok atar.

Zalim hayatı kaybeder, insaniyeti kaybeder, melekûtu kaybeder, masumiyeti kaybeder, mahzuniyeti kaybeder; kazandığı zulüm ateşidir, şefkatsizlik yakıcılığıdır, merhametten yoksunluk yoksulluğudur. Zalimler izzetiyle, mazlumlar zilletiyle gidiyorsa bu dünyadan, “zalimler için yaşasın cehennem” neden denmesin?

Musa hakikati, Asa gerçeği; çiçek acıyorsa zihinlerde, sümbül veriyorsa kalplerde, meyve veriyorsa vicdanlarda; Millet-i İbrahim orduları yakın fetihler için hücumdadır, büyük zaferler için cihattadır.

Küresellik atına binmiş zalimler; sınır tanımıyor, insan tanımıyor, insanlık tanımıyor, medeniyet tanımıyor yakıp, yıkıp, öldürüyorsa; zalime zalimce davranmak değil Musa masumluğu ile hâllenmek, Asa hakikatini göstermek, sihirleri yutmak, sihirleri yok etmek; Millet-i İbrahim’in tesirli tavrı, netice verici davranışı, çözüm getirici gayreti değil mi?

Zalimin zulümlü silahlarıyla saldırı, yeni zulümler getirmekten başka ne yapar? Sevgi gerçeği, şefkat hakikati zalime sessiz kalmayı öğretmez; zalime zalimsin dedirtir, “zalimler için yaşasın cehennem dedirtir”, “kâinatta en büyük hakikat imandır” dedirtir.

Bunu ölçü ile yapar, mizan ile yapar, denge ile yapar, sabır ile yapar, dua ile yapar, ubudiyet ile yapar hakikat askerleri; bir bakmışsınız zalimler topluluğu helak olmuş, yeryüzüne sulh gelmiş, yeryüzüne barış gelmiş, yeryüzüne medeniyet gelmiş.

Ayetler çok açık, deliller çok belirgin, hakikat güneş gibi, hikmet çiçek gibi canlı ve renkli; zalimler de öyle, zulümde öyle, fasıklar da öyle. Ay ümit diye gecede geziyor, güneş ümit diye gündüzde koşturuyor, çiçek ümit diye ışıldıyor, yıldız ümit diye parlıyor, Kehkeşanlar ümit diye dönüyor. Zalime gün yok, zalime zaman yok, zalime mekân yok; sadece mühlet var, sadece mühlet…

  26.08.2013

© 2021 karakalem.net, Hüseyin Eren



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut