Alyuvarlar (Küreyvât-ı Hamrâ)

Harun Pirim

MASSACHUSETTS INSTİTUTE of Technology (MIT) Amerika’nın özellikle mühendislik bilimlerindeki en gözde ve prestijli kurumlarından birisi. Mühendislik okulunun Dekanı doktor Subra Suresh’in en son çalışmalarını sunduğu bir konuşmaya katılma fırsatım oldu. Bilimin ve teknoloji harikalarının geldiği noktaların hayret vermesi bir yana, insanın tefekkür ufkunda hurdebinî (mikroskobik) açılımlarla gelen hayretler şükre vabeste.

Konuşmacı Makine Mühendisliği altyapısıdan gelen birisi olarak “insan kırmzı kan hücrelerinin (alyuvar) elastik gerilme deformasyonu” başlıklı bir sunum yaptı. Sıtma hastalığından bahsetti. Ne alâkası mı var? Ekip olarak yaptıkları çalışma şöyle: lazer kullanarak alyuvar hücresine 0-150 pNlik (piko Newton, yani bir Newtonluk kuvvetin trilyonda biri) kuvvet uygulayarak hücreyi çekmeye tabi tutarak geriyorlar. Gerginliğini ve elastikliğini ölçüyorlar. Böyle bir deneyi ilkin gerçekleştirmeleri dokuz ay sürmüş. Şu anda ise dokuz dakika içinde aynı deneyi gerçekleştirebiliyorlarmış.

Konuşması boyunca hayretlerini ifade etti Dr. Suresh. Mesela alyuvarların mevcut şekli ile en uygun (optimal) şekilde ve oranlarda olduğunu ifade ederek bu hali “nature”ın mükemmeliğine gönderme yaparak hayretini teskin etti. Hatta bilgisayar simülasyonları yoluyla küre şeklinde bir yapının enerji minimizasyonu yapılarak belirli kriterleri sağlaması halinde ortaya çıkan şeklin alyuvarın o iki yüzü iç bükey (biconcave) olan şekli olduğunu ve bu çalışmalarını da akademik bir dergide yayınladıklarını söyledi (*1). Alyuvarların şekillerinin ve şekillerinin içindeki oranların, ölçülerin, elastiklik gibi değerlerin mevcut hali ile vücudumuzun çapı mikrometrik damarlarından bile kolaylıkla gereken hız ile geçebildiğini, sıtma hastalığı ile alyuvarların elastikliklerini kaybettiğini ve bu yüzden alyuvarların damarlardan aynı hızla geçemeyip bir kümelenmeye neden olduklarını gösterdi. Kısacası makine mühendisliği perspektifi ile – hendese nazarı ile kainat kitabının insan satırındaki bir harfciği okuma çabalarını göz önüne serdi.

Zihnim Said Nursî’nin kainat kitabını okuyan Kur’an’dan aldığı ders olan kainatın her bir parçası ve parçalarının her bir terkibinin elli beş dil ile yaratıcısının Vâcibü’l Vücud, Vahid, Ehad olduğuna şahitlik ettiği bahsine gitti. Katre (*2) risalesinde ifade edilen bu dillerden:

  • Kainatdaki fertlerin ve intizamlı terkiplerin

  • İntizamlı hallerin

  • Parça ve bütün olarak nizam ve dengeler (alyuvar – damarlardan geçiş halleri)

  • Maslahatları gözeten tasarruflar (alyuvarın şekli)

  • Faydaları göz önüne alan tebdiller (damardan geçerken elastik çekilme yaşayan alyuvar)

  • Hikmetle cereyan eden tahviller

  • Gayelere müteveccih tağyirler

  • Kemâle müteveccih tanzimler

dilleri ile alyuvar kitabını okumaya çalıştım.

Alyuvarın sadece şeklindeki elastikliğin bozulması ile sıtma gibi hastalıkların ortaya çıkıp milyonlarca insanın ölümüne sebep olması adeta bütün insanlığı yukarıda sıraladığım dilleri okumaya sevk ediyor. Fenn-i makine mikyası ile şifaya bakılan asrımızda, intizam şifaya götürüyor. Diğer bir ifade bütün bilim dallarının kaynaşmaları ile Allah’ın isimlerinin (Musavvir, Şafi gibi) iç içeliği, geçişliliği ve her bir mertebedeki tecellilerinin güzelliği daha da bir ortaya çıkıyor, tebarüz ediyor.

Not: Kurban bayramında hayvanların iç intizamını görme ve kanlarındaki alyuvarlara dikkat etme, bunların üzerine düşünme gibi bir hikmet de olabilir mi?


1. İlgili çalışma: Biophysical Journal Volume 88 May 2005 3707–3719

2. Said Nursî, Mesnevî-i Nurî, Katre, Nesil Yay., 2009

  27.11.2009

© 2021 karakalem.net, Harun Pirim



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut