—içimdeki çocuğun sesiyle...
KÜÇÜKLÜĞÜMDEN BERİ, matematik öğretmenim bana sayıları kullanarak nasıl para kazanacağımı, kimya öğretmenim ise çamaşır suyu ile tuz ruhunu karıştırırsam zehirlenebileceğimi söyledi. Fizik öğretmenim de, yerçekimi kanununun olduğunu, buna göre dengede kalabilmem için ayaklarımın daima yere basması gerektiğini söyledi.
Rehber öğretmenim mi? Onu zaten, sadece sınavlara hazırlanırken tanıdım. O da, sınavlara çok iyi hazırlanmam gerektiğini söyledi ve sınavlarda başarılı olmam için nasıl ders çalışmam gerektiğini öğretti. Bir de, mutlaka üniversiteyi kazanmak zorunda olduğumu, yoksa hayatımın zehir olabileceğini söyledi.
Ben hâlâ hayatı öğrenemedim. Ama ben hayatı öğrenmek istiyorum. Hayatın içinde, hayatta var olanlarla beraber olmak istiyorum.
Gitar kursundan tenis kortuna, oradan da, o tiyatro senin, bu sinema benim gezmek mi sizin sosyalliğiniz, hayatta var olma sevinciniz?
Peki, bana yardımlaşmayı kim öğretecek? Yolda gezerken, çocuklarına ekmek parası için dilenen bir annenin kucağına harçlığımdan bırakacağım küçük şeylerin büyük bir mutluluğun sebebi olabileceğini, bunun için de cebimde küçük paraların olması gerektiğini kim öğretecek?
Birilerine gerektiğinde yardım edebilmenin ve yine gerektiğinde birilerinden istemeden yardım görebilmenin gerçek sosyallik olduğunu kim söyleyecek?
Bana kuşların dilini kim öğretecek? Onlara ekmek vermeyi ve onlarla arkadaş olabilmeyi... Bir fidanın da bir çocuk gibi ilgiye ve suya ihtiyacı olduğunu kim öğretecek?
Bana yaşlılara neden saygı duymam gerektiğini, neden annemin ve babamın benim hayatıma bu kadar karıştığını kim öğretecek?
Ben hayata hazırlanmak istiyorum. Ben belki de ayakkabı boyacılığı yaparak da karnımı doyurabilirim. Ama bana şefkati, sevgiyi ve bunların değerini kim öğretecek? Birilerinin yardıma ihtiyacı olduğunu, olduğunda da yardım edemesem de—insan olduğum için—en azından “vicdan” denilen şeyin azabını nasıl çekebileceğimi kim öğretecekti?
Öğretmenim ben sıkıldım trigonometriden, logaritmadan… Periyodik cetvelin nasıl sıralandığından bana ne!
Hayatın anlamını hâlâ bilmiyorsam…
Ve en önemlisi, hâlâ gökkuşağının altından geçirecek hayallerim yoksa...
Son bir soru sorabilir miyim? Bana birşeyler öğretiyorken, siz de birşeyler öğrenebiliyor musunuz? Öğrendiğinizi uygulayabiliyor musunuz?