Risale Merkezli Bir Edebiyat Dili Oluşturma Gayreti Olarak Sadık Yalsızuçanlar Örneği

TEK BAŞINA bir İslam kültür ve tefekkür ansiklopedisi niteliği taşıyan Risale-i Nur’un elli küsur yıldır söz konusu tarafının hak ettiği şekilde işlenmediği/işlenemediği şüphe götürmez bir vakıa. Birkaç mütefekkiri istisna tutarsak, bu güne kadar Risale’nin daha çok nakli tarafına yapılan vurgularla yazılmış/söylenmiş ürünler yayımlandı. Nur talebelerinin iyi niyetli gayretleri ile yapılan yazar transferleri de Risale ile uyuşmayan, zaman zaman -Cemal Kutay örneğinde olduğu gibi- yanlış bilgilerin ve -Şerif Mardin örneğinde olduğu gibi – yorumların Risale literatürüne girmesine neden oldu. Bununla beraber, nispeten klasik tanımıyla cemaati akımların dışında özgür ve özgün bir dil oluşturmaya çalışan farklı yaş, fıtrat ve eğilimdeki bir grup Nur talebesi de herhangi bir cemaatin hassasiyetlerine bağlı kalmadan sadece Risale metnine yoğunlaşarak Risale’ye entelektüel bir bakış açısı getirebilmişlerdir. Birinci planda Risale ve onun kutsal kaynaklarını referans alan bu mütefekkirler kendilerini ifade edebilecekleri kanal sıkıntısı çektikleri için bu düşüncelerin yaygınlaşması gecikmiştir. Bunların sayısı parmakla sayılacak kadar az olmasına rağmen yine de Risale’nin ‘cemaati’ tarafından çok Risale’nin ‘metni’ni anlamaya yönelik endişe taşıyanların hafızalarında iz bırakmayı başarabilmişlerdir. Çağın değişen koşullarını, şehir kültürünü ve modernizmi çok iyi okuyabilmiş bu mütefekkirler içinde bu anlamda ilk çalışmaları yapan iki isim olarak

Metin Karabaşoğlu ve Sadık Yalsızuçanlar isimleri önemlidir. Karabaşoğlu Risaleyi anlamanın önündeki engeller üzerinde çalışmış; farklı, doyurucu ve dinamik bir okuma biçimi geliştirmişdir. Sadık Yalsızuçanlar ise Risale’deki sanat ve estetik kuramları üzerine çalışmışdır. Geleneksel İslam birikimi içinde yazılı kültüre dayalı milyonlarca müntesibe ulaşan Risale üzerine onun bu kıymetini izhar eden daha fazla kalem ehlinin çıkmaması üzüntü vericidir. Bununla beraber Risale’den beslenen tahlil ve tahkik ehli kalemlerin gün geçtikçe nispeten artıyor olması umut verici bir gelişme olarak değerlendirilebilir.

Risale’nin en temel unsurlarından birisi Esma-i Hüsna sistematiğidir. Bu güne kadar başta Karabaşoğlu olmak üzere bazı kalem ehli tarafından Risale’nin “Esma” tarafına hayli vurgu yapılmıştır. Fakat “Hüsna” tarafına yeterince vurgu yapılamamıştır. Bu minvalde Sadık Yalsızuçanlar’ın yaptığı çalışmalar hayli önemlidir. Yalsızuçanlar Risale’nin Hüsna ve Sani tarafına hassaten edebiyat ve belagat tarafına ilk ciddi vurguları yapan kalem ehlidir, diyebiliriz. Bu minvalde yayımladığı hemen her kitabı Risale tarihi içinde bir kilometre taşı olarak kabul edilebilir. Bilhassa Yalsızuçanlar’ın Gelenek yayınlarından çıkan “Unsuru’l Belağat’a İlişkin Notlar” ve “Bir Yolcunun Halleri/ Risale-i Nur Öyküleri” kitapları dikkate değerdir.

Muhakemat 1911 yılında Arapça olarak yazılmış. Bediüzzaman daha sonra bizzat kendisi bunu Türkçe’ye çevirmiş. Kitap üç makaleden oluşuyor. Unsur-u hakikat, unsur-u belağat, unsur-u akide. Hassaten Unsuru’l Belağat merkeze alındığında kitap bu haliyle bir manifesto olarak kabul edilebilir. Yalsızuçanlar “Unsuru’l Belağat’a İlişkin Notlar” isimli kitabında yapmaya çalıştığı şeyin bir şerh olmadığını, daha çok Bediüzzaman’ın vurgu yaptığı ve kimisini kısmen açımladığı, temaları izleyerek bir “yer”e ulaşmak olduğunu ifade ediyor. Yazar kitabın girişine Unsuru’l Belağat’ın asıl metnini alarak işe koyuluyor. Belağatın tanımını yapıyor, öğelerini sıralıyor. İyaılsızuçanla2ra göre belağatı lk elden edebiyat kuralları ile ilgili bir bilim diye tarif edebiliriz. Buna “Kalemi kemal derecesi ulaştıran şey” ibaresini de ekleyebiliriz. Yalsızuçanlar hikmeti sorguladığı yazısında hikmetin dilini sembol ve sükut olarak tarif ediyor. Yazar, Bediüzzaman’a göre düşüncelerin ve duyguların mecrasının anlamın şiiriyeti olduğunu ifade ediyor. Moralizm ve estetizm merkezli bir ayrıma değindiği yazısında ise gerçeklik, iyilik ve güzelliğe vurgu yapıyor. Bu yazıyı Kur’an, Hadis ve Risale eksenli şiir üzerine yazılar takip ediyor.

Risale-i Nur’un en belirleyici vasıflarından birisi risaledeki teşbihler, hikayeler, günümüz diliyle söylersek öykülerdir. Yalsızuçanlar “Bir Yolcunun Halleri/ Risale-i Nur Öyküleri” isimli kitabında Kutsal Kitapların tümünde kıssalar bulunduğunun altını çizerek, Bediüzzaman’ın zaman zaman değindiği hikaye, kıssa, mesel veya vakıa-yı hayaliyye kavramlarına vurgu yapıyor. Yazar kitabına Risale’de geçen öyküleri almış. Ayrıca Mehmet Çalışkan, Bayram Yüksel, Molla Hamid, Hulusi Yahyagil gibi Nur talebelerinin Risale merkezli anılarını da öyküleştirmiş. Gerek Risale’deki hikayelerde, gerekse de hatıralarda temaya ilişmemek koşuluyla dil ve kurguda bazı değişiklikler yapmış. Yazar amacını Risale’deki meselleri bir arada bulmak isteyenler için yapılmış bir derleme ve yeniden yazım olarak açıklıyor.

Her ne kadar Sadık Yalsızuçanlar yazdıklarını bir derleme ve yeniden yazım olarak değerlendirse de her iki kitab da bir boşluğu dolduruyor. Özellikle Risale merkezli yazılar yazan kalem ehlinin bu kitaplara ciddiyetle eğilmesi gerekiyor. Zira Yalsızuçanlar bu kitaplarında Risale merkezli yazılar yazarken nelere dikkat edilmesi gerektiğinin ipuçlarını veriyor.

Dünya tarihinde çok az rastlanan türden bir cemaat olan Nur cemaatinin en önemli özelliği kitaba/okumaya dayalı bir cemaat olmasıdır. Nur talebeleri haddi zatında en çok okuyan insanlar olmakla beraber, biz Nur talebelerinin en az okuduğu kitaplar sanırım Üstadın Birinci Said dönemine denk gelen telifatı. Bu dönem eserlerinden Mesnevi Nuriye üstadın mana dünyasının, Muhakemat ise üstadın din ve dildeki usulünün ip uçlarını veriyor. Bu iki kitabı daha bir dikkatli okumamız gerektiği gibi bu kitaplar merkezli makale ve kitaplara da daha fazla eğilmemiz gerekiyor. Zira usul olmadan esasa, unsur olmadan bütüne ulaşmak zor oluyor. İşte Yalzsızuçanlar bu iki kitabı ile bize bunu anlatmaya çalışıyor.




NOT: 01/11/2006 tarihinde saat 16.30-17.30 arası Tüyap Kitap Fuarı Heybeliada Salonunda bir söyleşi düzenleniyor.

Söyleşinin Konusu: Edebiyatta Popülist Yaklaşımlar ve Popüler Kitaplar Sorunu.

Yöneten:Özcan ÜNLÜ

Konuşmacılar: Osman KOCA, Hüseyin AKIN, Mustafa ORAL.

İlgilenenlere duyurulur.

  31.10.2006

© 2021 karakalem.net, Mustafa Oral



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut