İSTANBULSAMAK!!

Öznur Çolakoğlu Cam

İSTANBUL’A SUSADIM uzun zamandır. Yedi tepesinin her birine şiirler yazmak geliyor içimden.. İstanbul’a susadım uzun zamandır rüzgarlarının dokunuşunu istiyorum yüzümde, ellerimde.. İstanbul’da ezanı duymak, denizini hissetmek, bulutlarına hayran arşınlamak istiyorum zamanın yollarını..

En birincil ihtiyaçlarıdır insanların susamak, acıkmak, uyumak. Aynen öylede istanbulsadı ruhum uzun zamandır.. nasıl bir özlem sardı yüreğimi derinlerden. Ne zaman görsem gökyüzünde engin bulutları kuş olmak geliyor içimden ve yorulmadan, mola vermeden, vakit kaybeden uçmak istiyorum o güzel şehre.

Zira biliyorum ki böyle güzel bulutlu, güzel seyirler daha bir başka yaşanıyor o güzel şehirde. Yaşadığınız şehrin gökyüzüne vurgunsanız sizde, aynı semayı alıp birde İstanbul’da düşünmelisiniz. Zira o enfes manzaranın aynısını, o engin mavi deniz üzerinde de seyretme olasılığınız doğacağı için iki enfes manzara arasında istediğiniz şükrü yapabilirsiniz kanaatimce..

Uçmak istiyorum bir kuş yada belki bir bulut gibi ve belki ilk molayı Ayasofya’nın çatısında vermek, sonra Selimiye camisinin minarelerinde ezan sesi dinlemek. Oradan uçup dikili taşın en tepesine konma deneyimlerine girişmek ve belki başarabilsem oradan yine İstanbul’u seyretmek..

İstanbul’a acıktı ruhum uzun zamandır. Özledim o özel şehri. Belki kalabalığını bile, yada belki de sadece havasını. İstanbul diyorum cefasına rağmen! Her şeyiyle İstanbul! Mevsim şimdi sonbahar, vakitlerin insanı üşütmeden serin olduğu dilimler.. Bir şarkının güzel tınılarını anımsatıyor zihnim bana ve yanlış bir anımsama değilse şöyle diyor şarkıda..

“Mevsim rüzgarları ne zaman eserse
O zaman hatırlarım
Çocukluk rüyalarım,şeytan uçurtmalarım
Öper beni annem yanaklarımdan
Güzel bir rüyada
Sanki sevdiklerim hayattalarken
hala

Akşama doğru azalırsa yağmur
Kız kulesi ve adalar
Ah burda olsan
Çok güzel hala İstanbul’da sonbahar
Çok güzel hala İstanbul’da sonbahar!!”

Yinede her mevsim ayrı güzel İstanbul’da.. Sadece sonbahar daha bir olgun kılıyor İstanbul’u benim nazarımda. Sonra beyaza teslimiyeti pek yakıştıramasam da o şatafata belki bir nebzede olsa tevazuyu getiriyor kış mevsimi İstanbul’a.. Lakin tevazu uzun süre değil yazık, arkadan gelen ilkbahar yeniden canlandırıyor İstanbul’un uzun ve karmaşık damarlarındaki dünyalık iştiyakını bu canlanmayla birlikte gelen yaz daha başka bir memlekete dönüştürüyor bu canım şehri.

İşte o yüzden, İstanbul’da sonbahar bir başkadır ve belki de en çok İstanbul’a sonbaharlar nam-ı diğer ikinci baharlar yakışır. Rüzgarların şekilden şekle dönüştürdüğü güzel bulutlar, bulutların deniz üzeri akisleri, insanların giysilerindeki soğuktan korunma amaçlı dikkat ecdada daha bir yakışır geliyor bana hep.

O yüzden eylül en güzel zaman dilimlerindeyken şimdi, vaktiniz varsa eğer.. bir günlüğüne de olsa kaçamak yapın o güzel şehre ve tüm varlığınızla hissedin! Zira,

“çok güzel hala İstanbul’da Sonbahar!”

  14.09.2006

© 2021 karakalem.net, Öznur Çolakoğlu Cam



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut