Huzeyfe ve babası

HUZEYFE B. Yeman ile babası Huseyl İslâm'ı seçtiklerinde, Bedir savaşı öncesiydi. Bu kararlarının ardında, Resûlullah ve İslâm ordusuna katılmak üzere Medine'den Bedir'e doğru yola çıkan Huzeyfe ve babası, Bedir kuyusu yakınlarına geldiklerinde, Hz. Peygamber ve ashabıyla savaşmak üzere kamp kurmuş Kureyş müşriklerince yakalanmışlardı.

Kureyş müşrikleri:

“Herhalde siz Muhammed’in yanına gitmek istiyorsunuzdur?” diyerek, onları esir olarak yanlarında tutmak istediler.

Onlar ise:

“Hayır!” dediler. “Bizim Medine’ye gitmekten başka bir maksadımız yok!”

Bunun üzerine, Kureyş müşrikleri onları ‘Medine’ye gitmek, Peygamber Efendimizle birlikte bulunmamak ve çarpışmaya katılmamak’ üzere kendilerinden kesin söz alarak onları salıverdiler.

Fakat, Huzeyfe ile babası, kuyunun beri tarafında mü’minler ordusunun kampına gitmekten geri durmadılar. Peygamberimiz Aleyhisselamın yanına geldiler ve başlarından geçeni Peygamberimiz Aleyhisselama anlattılar.

Bu arada, iki orduyu da yakından gördükleri için, aradaki eşitsizliğin de farkına varmışlardı. İyi silahlı dokuzelli kişilik müşrik ordusuna karşı, silahça zayıf üçyüz kişilik İslâm ordusunu görünce, verdikleri söze rağmen, Bedir’de kalıp müşriklerle savaşmak istediler.

Fakat, Hz. Peygamber, iki ordu arasındaki bu bariz eşitsizliğe rağmen, onların verdikleri sözü çiğneyerek orduya katılmalarına izin vermedi.

Huzeyfe ile babasına:

“Medine’ye dönün! Onlara vermiş olduğunuz sözü yerine getirin!” diye emretti ve ekledi:

“Biz de, müşriklere karşı, Allah’ın yardımını dileriz!”

Huzeyfe’nin hayatının sonraki safhasında bir doğruluk timsali olarak temayüz etmesinde, öyle ki bu yolda ‘Peygamber’e sırdaşlık’ seviyesine yükselmesinde, Hz. Peygamber’le ilk karşılaşmada aldığı bu dersin kesin bir payı vardı.

  18.11.2005

© 2021 karakalem.net, İsmail Örgen

  1.  Bu yazının geçtiği eseri incelemek -veya satın almak- istiyorum.



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut