Küçük Şeyler
önceki kitap sonraki kitap

Deneme Dizisi

Büyük şeylerin büyüsüne aldanan gözler için küçük şeyler önemsenmeye değmez şeylerdir. Oysa tüm büyüklükler, küçük şeyler üzerinde temellenir. Koskoca gökdelenler küçük kum taneleri üzerine kurulurlar. Uçsuz bucaksız kâinatın tuğlası ise, görmeye hiçbir mikroskobun güç yetiremediği atomlardır. Bu bakımdan, küçük şeylerde takınılan bir ciddiyet ve duyarlılık, büyük şeylere de aksedecek bir duyarlılık ve tutarlılığın muştusunu verir. Aynı şekilde, küçük şeylere ilişkin bir dikkatsizlik, büyük arızaların habercisidir. Küçük Şeyler, eksenine işte bu gerçeği alıyor ve bize küçük şeylerde büyük gerçeklerin izini sürebileceğimiz bir dikkatin yolunu öğretiyor.


 Format: 192 syf.15. baskı (2018)13.5 x 21 cm.

22,00   -%3015,40


Sunuş

BİRİNCİ BÖLÜM:

‘TERSİNDEN’ DENEMELER

Telifler telef olmasın

‘Gerçekçi’ler ve ‘gerçek’çiler

Her ‘olağan’ olağanüstüdür

Yedi rengin güneşi

Çokluk içinde birlik

Fazlalık da bir eksikliktir

Azlar ve çoklar

Âcizlerin zaferi

Cevaplara sorular

Kullarına tapan tanrılar

Kendine tapan ateistler

‘Güzel’ diyen çirkinleştirir

‘Medenî’ mi olalım, ‘Medineli’ mi?

Biz geri kalmadık, onlar fazla ileri gitti

Kâinata karşı dünya

Evi olan evsizler

İKİNCİ BÖLÜM:

ÜÇLEMELER

AKIL ÜÇLEMESİ

Gölge oyunu

Albay!

Deli İbrahim deli miydi?

HABER ÜÇLEMESİ

‘Haberler’den ne haber?

Diye bilmek ya da diyebilmek

‘Güncel’lik

ÖLÜM ÜÇLEMESİ

‘Zamansız’ ölüm yoktur

Herkes son gününü yaşıyor

Azrail, İsrafil’in dostudur

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:

DEĞİNMELER

Bütün zamanların en büyük sahtekârlığı

Kim payidar kalacak?

Dünya nasıl kurtulur?

En uzun görünen yol, aslında en kısa yoldur

Sen kendine bak

Şeytanın ‘yarın’ı bitmez

Sabit ve değişken

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM:

KÜÇÜK OLAYLAR

Kırık bardak hesabı

Küçücük bir ‘zulüm’ öyküsü

Küçük yalanlar

Maymunlar ve domuzlar

Yürümek

Her sofrada bir kâinat gizlidir

BEŞİNCİ BÖLÜM:

SIRADAN GÜNLERE DAİR SIRADIŞI NOTLAR

Bu kitabın PDF formatındaki ilk sayfalarına, buradan ulaşabilirsiniz.


‘BÜYÜK ŞEYLER’İN CAZİBESİ, bize ‘küçük şeyler’in önemini unutturur çoğu kez. ‘Nisyan’la kardeş olan insan, onları ya hepten unutur; yahut ayrıntı der, geçiştirir. Halbuki, şeytan da, melek de ayrıntıda gizlidir. Koca kâinatın Allah’ın mülkü olduğunu kabul eden nice insan, Kur’ân’ın açık beyanıyla, o kâinat içindeki ‘küçük şeyler’i Rabbine vermediği için şirk derelerine düşer. Bir çorabın ucundaki küçük bir kaçığın gün gelip o nesneyi çorap olmaktan çıkarması gibi, gün gelir, ‘küçük şeyler’de yaşanan gafletler bizi büyük uçurumların eşiğine getirir.

Bu bakımdan, Rabbimiz, ‘küçük şeyler’in büyüklüğünü dair uyarıda bulunur bize. Sivrisineği veya ondan da küçük birşeyi delil getirmekten haya etmediğini bildirir. Ki, çokları bu kabil şeyleri ‘cüz’iyat’ sınıfına görmüş; sonra da “Cüz’iyata ilm-i ilahî taalluk etmiyor” sonucuna ulaşarak şirk kapılarını ardına dek açmışlardır.

Zerre kadar hayrın, zerre kadar şerrin de hesabının tutulduğunu bildirir Rabb-ı Rahîm. Ki, çokları şerliler dünyasına ‘küçük şerler’le adım atmışlardır.

Öte yandan, küçücük bir çiçekteki sanat, koskoca Güneşte görülen sanattan daha aşağı değildir.

Aslında, küçük şey yoktur zaten. Şu kâinatta herşey herşeye bakar; dolayısıyla her bir şey herşey kadar değerlidir. Koca kâinat küçücük zerre tuğlaları üzerine bina edilir. İnsan apartmanı, gözle görülemeyen hücre tuğlalarından yapılmıştır. Ve, o koca binayı alaşağı eden, çoğu kez, küçücük mikroplar yahut virüslerdir. Hem, küçük bir vidası koptuğu yahut incecik bir teli yandığı için âtıl kalan nice makine vardır.

Kısacası, küçük şeyler, sonuçları itibarıyla hiç de ‘küçük’ değildir. Gündelik hayatta küçük ve sıradan deyip geçtiğimiz şeyler, işte bu yüzden, belki de hayatımızın en kritik olayları ve konularıdır.

Elinizdeki küçük kitabın kısacık yazıları, işte bu gerçekten hareketle doğmuş bulunuyor. Eksenine, dünyanın fani yüzündeki sözümona ‘büyük’ meseleleri değil, şu dünyadaki tercihine göre ebedî bir cennete veya cehenneme muhatap olacak ‘küçük dünya’ların zahiren ‘küçük’ meselelerini alıyor. Küçük konular üzerine, küçük ve ‘sıradan’ bir kitap; kısacası...

Bu kitabın, küçüklüğüne karşılık Samed âyinesi olabilen kalblerde bir ma’kes bulacağını ümit ediyor; bilvesile bu ‘küçük’ kitaba emeği geçen nice gönüle ve akla binlerce teşekkür ediyorum.

Elbette, bizi böylesi duyarlı kalbler ve uyanık dimağlar ile muhatap eden Rabb-ı Rahîm’e hadsiz şükür; ve O’nun Resul-i Ekrem’ine (a.s.m.) salât ve selâm görevini unutmadan.

METİN KARABAŞOĞLU
İstanbul, 1997




– Bu eser hakkında henüz bir yorum yapılmamış. İlk yapan siz olmak istemez misiniz?

  Teslimat : Güvenlik & Gizlilik : Tüketici Hakları : Sık Sorulan Sorular
 


© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut