HAYATIMIN DÖNÜM NOKTASI bir ay varsa, bu ay, 1979 yılının Mayıs ayı olsa gerektir. Bu ay içinde önce Risale-i Nur’u, bir hafta sonra da Risale-i Nur’un içimde uyandırdığı iştiyakla Kur’ân’ı okumaya başlamıştım çünkü.
O günlerde, bu okumaların iç dünyama taşıdığı anlam damlalarının birikip günün birinde bir kitaplar silsilesine, bir ‘okumalar’ dizisine dönüşeceğini asla düşünemezdim.
Ama şükür ki, o gün bugündür Kur’ân’la ve beni Kur’ân’la tanıştıran Risale-i Nur’la irtibatım hep devam ettiği gibi, Rabbim bu anlama yolculuğum esnasında devşirebildiklerimin en azından bir kısmını kaleme alabilmeyi da bana nasip etti. Bugün, Kur’ân Okumaları’nın dördüncü kitabını yayına hazırlarken, bu sürekliliğin şükrünü ve sevincini taşıyorum içimde.
‘Devam’ kitaplar, bir diğer açıdan, zordur. Müstakil bir kitap müstakil olarak değerlendirilirken, ‘devam’ kitaplar öncesi ve sonrası ile kıyaslanırlar çünkü. Hep, sonrakinin öncekinden bir adım ileride olması beklenir; yahut, en azından, geri düşmemesi... Ama öte yandan, böyle bir halet-i ruhiyenin kalem erbabının taşıması gereken en önemli ‘sermaye’lerden birine; hasbîlik ve içtenliğe zarar vermesi ihtimali vardır.
Kur’ân Okumaları—dördüncü kitap’ta yer alan yazıları kaleme alırken, bu yüzden, ‘yarışmacı’ bir ruh halinden uzak tutmaya çalıştık kendimizi. Ama yine de, insan, bu kitap Kur’ân’la ilgili olarak dizinin önceki kitaplarında yer almayan yeni konuların yanında üslup ve tefekkür olarak bir adım ileri gidebiliyor mu diye sormadan da edemiyor. Nitekim, kitabın yayına hazırlık aşamasında, bu soru sürekli zihnimizin yedeğindeydi.
Bu sorunun cevabını en iyi okuyucular verecektir muhakkak. Maamafih, Risale-i Nur müellifinin Kur’ânî i’cazın en birinci işareti olarak ‘nazm-ı maânî’ üzerindeki ısrarının izdüşümünü Kur’ân Okumaları—dördüncü kitap’ın sayfaları arasında görebildiğimiz için mutlu olduğumu belirtmem gerekiyor. Umulur ki, önümüzdeki yıllar Kur’ân’ı anlamada yeni tefekkür basamaklarıyla bizi tanıştırsın.
Rabb-ı Rahîm’in bizi her daim Kur’ân’ın aydınlığında bir hayatla rızıklandırması duası, selam ve sevgiyle...
METİN KARABAŞOĞLU
İstanbul, Aralık 2007