BEDİÜZZAMAN KENDİSİNİ ve mesleğini tenkit edenleri ne kadar nezihane ve nazikâne cevaplar verdiğini görmek için Lahikaları biraz karıştırmak yeterli. Öyle müşfik cevaplar veriyor ki okuyanda edep uyandırıyor.
Evet, İhlas ve edep olmadan hiçbir şey olmaz; ne inkişaf olur, ne de sirayet ve inikâs. İhlas ve edepten sonra hakikatle rabıta kurulur. Müfritane irtibat ne demek bir daha düşünmeli değil mi?
İtiraz edenlere öncelikle münakaşaya girmeyin diyor. Münakaşa ile bir şey kazanılır ve kabul ettirilir mi? Bu zamana kadar bu yoldan bir kazanım sağlayan oldu mu? Belki taraftarı kemikleştirdi fakat bir o kadar belki daha fazla karşıtlığı kuvvetleştirdi ve perçinledi. Bu zamana kadar istenen açılım neden olmadı acaba?
İtiraz edenlere iltifat edin diyor. Enaniyeti kırılana bir şey izah etmek mümkün mü? Mesele tarafgir taraftarlıkta gelip gelmek mi yoksa hakikatin vuzuhu mu?
Kutuptan itiraz gelse eline öpün, iltifat edin sonra meseleyi anlatın ifadesi ne denli ihlas ve edep kuşanmışlığı içerisinde olduğunu gösteriyor.
Şimdilerde geçtiğimiz kritik dönemeç Lahikaları yeniden krite etmenin ne denli ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Sloganik cevaplar değil, ilmiden de önce, ihlas ve edep kavramları üzerinde durmamız gerektiğini düşündürüyor.
Düşünmenin, okumanın, idrak etmenin ardından gelir ihlas ve edep. Okumak ihlas ve edebi netice vermiyorsa “okumayı” okumalıdır. Bir yerlerde eksiklik vardır; kalpte ve zihindeki fazlalıklar temizlenmedikçe o eksiklik giderilmez.
Sosyal medya aynasında kendimizi baktığımızda Lahikalarda yazılı o ihlas ve edebi görebiliyor muyuz? Bu hal nasıl bir hal? Karşıtlıkla vuruşma ne sağlayacaktır?
Birilerinin uygulamaları değil hakikatin sergilenmesi esas olmalı değil mi? Elde yazılı bir metin varken cerbezeli yorumlarla hakikati eğip bükmek edebi utandırır, ihlası kaçırır.
On kızgın kelime kullanmaktansa bir tebessüm hal çok meseleyi kısa sürede çözer. Bu sanalda da öyle, gerçekte de öyle, gerçekten de öyle.
İhlas, edep ve rabıta… Bu üç kavrama sarılan uçlarda savrulmaktan korunur. Kızgın kes yapıştır cevapları sancı çoğaltmaktan başka bir şeye yarıyor mu?
Lahikaları layıkıyla okumak ve hayata o hali taşımak; çok şeye derin cevap teşkil edeceği aşikâr bir hakikat.
