En Kestirme Çare

ESKİ ZAMANLARDA, rüşvetin pek alıp yürüdüğü bir devirde, bir köyde adamın biri tavuk beslermiş. Bir gün köye tahsildarlar gelmiş, onun hanesine de uğramış ve uygun bir dille adamdan ‘kendilerini memnun etmesi gerektiğini’ hissettirmişler.

Fakat, tavuk besleyen köylü hiç oralı olmamış. Anlamamış gibi yapmış.

Bunun üzerine, tahsildarlar hiddetle sormuşlar:

“Ne yediriyorsun tavuklarına?”

“Buğday...”

“Neee? Bu kıtlıkta halk ekmek için buğday bulamayıp süpürge sapı yerken sen tavuklarına buğday veriyorsun ha! Sana bin akçe ceza!..”

Aradan aylar geçmiş. Köye yine aynı tahsildarlar gelmiş, onun da hanesine uğrayıp yine bir rüşvet alamayınca, adama tekrar sormuşlar:

“Ne yediriyorsun tavuklarına?”

“Mısır… Buğday değil, mısır yediriyorum.”

Tahsildarlar, bu kez:

“Nee? Bu kıtlıkta halk ekmek için mısır bulamazken sen tavuklarına mısır yediriyorsun ha! Sana beş bin akçe ceza!” demişler.

Aradan yine aylar geçmiş. Yine aynı tahsildarlar gelmiş. Yine aynı soruyu sormuşlar:

“Ne yediriyorsun tavuklarına?”

“Ben hiçbir şey yedirmiyorum" demiş çaresiz köylü. “Yemek paralarını horoza veriyorum. Onlar ailece ne alıp bulurlarsa yiyorlar. Ben karışmıyorum.”

  05.06.2003

© 2021 karakalem.net, İsmail Örgen




© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut