Ayaz’ın sırrı

GAZNELİ SULTAN Mahmud’un has kölesi Ayaz saraya geldiği ilk gün üstünde olan postuyla çarığını bir odaya asmış, o günleri unutmamak için onları orada tutuyordu. Odanın kapısına bir kilit vurmuştu, kimseleri oraya sokmuyordu.

Ayaz her gün bu odaya gelir, orada oturur, ve kendi kendine:

“Boşuna büyüklük taslamaya kalkışma. İşte çarığın, işte postun!” derdi.

Onun padişaha olan yakınlığını kıskanan düşmanları, Ayaz’ın bu odada bir hazine sakladığını, altın ve gümüş torbaları biriktirdiğini sanarak onu gözden düşürmek için Sultan Mahmud’a şikâyette bulundular:

“Sen bu kadar değer veriyor, bu kadar ihsanda bulunuyorsun. O ise senden çaldığı altınları ve gümüşleri bir odaya kilitlemiş, oraya kimseyi sokmuyor” dediler.

Padişah, bunu söyleyenlere:

“Geceyarısından sonra o odanın kilidini açıp içeriye girin” dedi. “Oradaki altınları, gümüşleri ve mücevherleri size bağışladım. Fakat neler gördüğünüzü gelip bana anlatacaksınız.”

Adamlar sevinerek padişahın huzurundan ayrıldılar. Sabırsızlıkla beklemeye başladılar. Geceyarısı olunca da kapının kilidini kırarak odaya daldılar.

Fakat o da ne?

Odada bir çift çarıktan ve eski bir posttan başka birşey yoktu. Belki altınları yere gömmüştür diye, odanın içini kazmaya başladılar. Fakat yine de birşey bulamayarak, yaptıklarından ve söylediklerinden pişman bir vaziyette Sultan Mahmud’un huzuruna varıp, gördüklerini olduğu gibi anlattılar.




(Şark klasiklerinden)

  30.08.2006

© 2021 karakalem.net



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut