Sevgili Babam..

Öznur Çolakoğlu Cam

UZUN SÜREDEN beri, belki senden uzak kalışımın vermiş olduğu duygular ile seni düşünüyorum bol bol.. Seni ve seninle geçen zamanlarımı.. Vazgeçilmez olan sevgini, paylaşımlarını, öğretilerini.. Canım babam, sen benim için, hayatımdaki en değerli varlıkların başında gelensin. Sen benim için, her baş sıkışıklığımda sığınabildiğim en güvenilir ve en sevecen limansın.

Her zaman bir dağ gibi dimdik ama insanlığını kanıtlayacak kadar duygusal.. Beni ben kadar anlayabilen, iletişim kuramayacak kadar uzaklarda olduğumuzda bile beni duyabilen yegane insansın. Ne zaman gözyaşlarına boğulup seni düşündüğümde, sen bir vesile işyerini erken kapatarak yanımda bitiverensin. Sıkıntılarımı gideren, sevgini bolca sunansın.

Dört tekerlekli bisikletten, iki tekerlekli bisiklete transfer olma telaşlarımda, bisikleti arkadan tutarak bana destek olan en güvenilir eller sana aitti. Yüzmeyi öğretirken, beni su üstünde tutar ve ne zaman kendime güvenirsem o zaman su üstünde kalabileceğimi söylerdin. Şimdi kendime güveniyor olsam dahi biliyorum ki, hayat denizi içerisinde tek başına kendine güvende yeterli olmuyor.. İnsan, arkasında dost ve güvenilir bir baba elinin varlığını hissetmek istiyor.

Kendine araba alırken, galeriden arayarak araba rengini bana danışman, çok istediğin halde ben bisiklet istiyorum diye, kendi isteklerinden vazgeçmen.. Birçok dileğimi tıpkı bir iyilik meleği gibi her şeye rağmen yerine getirmen.. Bilmiyorum babacığım sana layık bir evlat olacak mıyım?

Sen benim babamsın, biricik dağımsın.. Dağların başında beyaz karlar olur ya hani.. O yüzden mi kaplıyor senin başını beyaz saçlar? O yüzden mi daha bir duygusal ve daha bir bana yakınsın bu kadar? Sarılınca huzur bulduğum, her türlü sıkıntımda varlığından ve yardımından emin olduğum sakin limanım..

Şimdi belki sembolik bir “babalar günü” ama, sen benim her gün babamsın.. Her gün canımsın.. Sevgin böylesine kaplamışken içimi sana dair sensiz geçer mi zamanlar diye düşünüyorum da.. birlikte yaptığımız onca güzellik tülleniveriyor zihin gözlerimin önünde. Beraber çıktığımız sabah yürüyüşleri, bir türlü ikna edemediğimiz annem..

Yaşının getirmiş olduğu yorgunluğa rağmen, her badminton teklifime biraz nazlıda olsa “eh hadi oynayalım bakalım” demen ve oyun boyunca beni güldürmen. Balık tutmanın ne denli zevkli olduğunu öğretmen. Beraber balık avına gitmek ve en iyi oltayı bana vermen..

Hayatın hayallerdeki gibi olmadığını sürekli olarak tekrar etmen ve çoğu zamanda haklı çıkman. her şeyden önemlisi bana inandığını biliyor olmak.. ve daha niceleri özel kılıyor kalbimdeki yerini..

Aslında aynı zamanda bir dedesin şimdi sen. Grilikten firar edip tamamen beyaza dönen saçlarınla benim için eskisinden daha özelsin. Bazen bizim yeğeni omuzlarımda taşımaya gayret edince bu işin ne kadar zor olduğunu görüp, bir zamanlar senin beni uzun yollar boyunca böylece omuzlarında taşıdığını hatırlıyorum. Hatta omuzlarında keyifle gezinirken birde senin gözlerini kapattığımı..

Sonra senin şakalarını, gülüşlerimizi.. Hayat denizi içerisinde senin daha önceden söylediğin bir çok fırtınaya inatla yelken açıp, haksız yere ne çok üzüldüğümü ve üzdüğümü.. Bilmem bu haşarı, yaramaz ve uslanmaz küçük kızını affedebilecek misin?

Her babalar gününde, kesinlikle sana layık olmayan minicik armağanlarımı kabul ederkenki, tebessümün ve o ışıl ışıl gözlerinde, yaşadığımız bunca güzelliği buluyorum ben ve Rabbime böylesine güzel yüreğe sahip bir baba lütfettiği için şükrediyorum.. Şimdi sana tüm bunları söylerken, babası olmayanları düşünüyorum da.. Irak geliyor aklıma baba..

Sahi kurtulacak mı oradaki insanlar esaretten ve oradaki çocuklar babasızlıktan? Sahi bir gün herkes “baba” diyebilmenin ne denli keyifli ve ne denli güzel bir şey olduğunu hissedebilecek mi? Tüm anneler en doğru kararı vermiş olduklarına emin olabilecekler mi? Bir gün tüm Dünya bahar iklimlerine yeniden merhaba diyebilecek mi?

Bunca yılın vermiş olduğu yaşam tecrübene sığınarak soruyorum bunları sana.. Sen benim babamsın, asla yenilmeyen, asla devrilmeyen, hiçbir zaman pes etmeyen ve inşallah bizleri hiç yalnız bırakmayacak olan... Sevgili babam, sonra çok geç olmadan bir kerede burada söylemek istiyorum. Babacım, seni çok seviyorum..

Kızın, Öznur Çolakoğlu..

Bir vesile tüm babaların babalar günü kutlu, ömürleri hayırlı ve bereketli, günleri huzurlu ve mutlu olsun. Duayla..

  08.06.2006

© 2021 karakalem.net, Öznur Çolakoğlu Cam



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut