Çile

ZAMAN ZAMAN, çok zaman Necip Fazıl Kısakürek’in Çile isimli eserini okuyorum.

Dünyaya uğramış, bakınmış, çile çekmiş, bu çilesini dillendirmiş ve ardından ukbaya gitmiş şairin kelimelerinin arasındaki his aleminde geziniyorum..

“Kabus” isimli şiiri dokunuyor ruhuma..Şairin gözyaşları kalbime damlayınca..

“Sonsuzluk, Sattıkları.
Hakka dönünüz Hakka,
Hakkın yarattıkları !...” diyor burada şair..

“Ve gelir” şiirinin sonunda

“Bir gün bu gidişle çatlarsa yürek, dile vurdukları perçinden gelir” deyişini gıpta ile okuyorum..Kalbi dolu olup dilinde kalbindekilerin az bir bölümünün olduğunu anlamak hayranlığımı arttırıyor..

“Şarkımız”ı okuyorum, umutlanıyor, mutlu oluyorum..

Kırılır da bir gün bütün dişliler,
Döner şanlı şanlı çarkımız bizim.
Gökten bir el yaşlı gözleri siler,
Şenlenir evimiz, barkımız bizim.

Yokuşlar kaybolur, çıkarız düze.
Kavuşuruz sonu gelmez gündüze,
Sapan taşlarının yanında füze,
Başka alemlerle farkımız bizim.

Kurtulur dil, tarih, ahlak ve iman;
Görürler, nasılmış, neymiş kahraman!
Yer ve gök su vermem dediği zaman,
Her tarlayı sular arkımız bizim.

Gideriz nur yolu izde gideriz,
Taş bağırda, sular dizde gideriz,
Bir gün akşam olur, biz de gideriz,
Kalır dudaklarda şarkımız bizim..

Sonra zindandaki “dünyaya kapalı, Allah’a açık” küçük, daracık, garip pencerecikten bakmaya çalışıyorum..

“Allah’ım sen acı bu saf millete!..Akşam yatar, sabah kalkar, başıboş” dediği “Başıboş” şiiriyle acıyorum halime..

“Lafımın dostusunuz, çilemin yabancısı,
Yok mudur, sizin köyde, çeken fikir sancısı” deyişiyle esefleniyorum halime, çekmediğim fikir sancılarına..

“Garip geldik gideriz, rafa koy evi barkı! Tek dudaktan dudağa geçsin ölümsüz şarkı” diyor şarkı..Ama nerede koymak bir yana evi barkı?..Nerede sırtlanmak ölümsüz şarkıyı..

“Her şeyde bir tükeniş, her oluşta bir bitiş; Gökten bir ses: Ölümsüzler kafilesine yetiş !..”

diye çağırıyor şair..diye haykırıyor..

Dilindeki perçin olmasa daha neler haykıracak kim bilir..

Nasıl bir düşünce, o nasıl bir yürek ki, yangın yeridir..Bir sadaka hükmündü, amel defterini kapatmayan satırlar olsa gerektir bunlar..Aşkla yaşama heyecanı İslamı, yansıyarsa başka ruhların aynalarına,

“Yarın elbet bizim, elbet bizimdir, gün doğmuş, gün batmış ebed bizimdir” deyişini anlıyorsak eğer,

“Çile” amacına ulaşmış demektir..

“Olmaz bil de “olur”u, olur bil de “olmaz”ı, Buluver günü geçmez, pörsümez ve solmazı…”

N.F.K

  29.04.2006

© 2021 karakalem.net, Rabia Nazik Kaya



© 2000-2021 Karakalem Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel: (0212) 511 7141  GSM: (0543) 904 6015
E-mail: karakalem@karakalem.net
Program & tasarım: Orhan Aykut